Telefon

0533 434 60 42

E-posta

bilgi@oksijenveozontedavisi.com

Çalışma Saatleri

Pzt - Cuma: 09:00 - 18:00

OZON TERAPİ

Ozon Nedir?

1839 yılında keşfedilen bir gaz olan ozon (O3), üç oksijen atomu içeren bir moleküldür. Ozon oda sıcaklığında renksiz, tipik kokusu olan bir gazdır (yağmurlu havalarda şimşek çakmasından sonra, yüksek rakımlı yerlerde veya deniz ve su kenarlarında yoğun su yosunu kokusuna benzer olan kokusu alınır).
Atmosferdeki ozon tabakasının ise temel işlevi insanları güneş ışınları ile dünyaya ulaşmakta olan UV radyasyonun zararlı etkilerinden korumaktır.

Ozon Gazının (O3) kullanım alanları nelerdir?

1) Dezenfeksiyon-Antisepsi:

Güçlü okside edici özelliği olan ozon, fosfolipidlerin ve lipoproteinlerin oksidasyonu yoluyla bakteri hücre zarfının parçalanmasına neden olur, mantar hücrelerinin büyümesine engel olur, virüslerin kapsidine zarar verir ve virüs-hücre temasını peroksidasyonla bozarak üreme döngüsünü bozar, virüslerin istila ettikleri bakteri hücrelerini oksidasyon yoluyla öldürülür.

Bu özelliği nedeniyle:

a) Gaz bulutu oluşturan makinelerle hastane, ticari alanlar, araçlar, depolar için dezenfeksiyon amaçlı kullanılmaktadır. Covid-19 pandemisi döneminde bu özelliğinden etkin bir şekilde faydalanılmıştır ve halen faydalanmaya devam edilmektedir.
b) Su sebilleri, damacanalar, katı ve sıvı gıda depolarının dezenfeksiyonunda kullanılır.
c) Şehir suyu arıtma tesislerinde dev endüstriyel ozon jeneratörleri kullanılarak suyun dezenfeksiyonunda kullanılır. O3 bilinen en zararsız dezenfeksiyon yöntemidir çünkü O3 (ozon) su ile temas ettiği andan itibaren soluduğumuz havadaki O2 molekülüne dönüşür ve böylece suda insan vücuduna zarar verebilecek hiçbir molekül kalmaz.

2) Oksitlenmiş yüzeyler elde etmek:

Metal sanayinde daha sert ve dayanıklı oksitlenmiş yüzeyel tabaka oluşturmak amacıyla oksitleyici olarak kullanılır.

3) Ozonun tıbbi kullanımı:

Ozon tedavisi, akut ve kronik hastalıklarda, kronik hastalıkların akut alevlenme dönemlerinde, bu hastalıkların vücutta yol açtığı kalıcı hasarların (sekel) önlenmesinde ve azaltılmasında kullanılır.

Ozon tedavisinin hastalıkların önlenmesinde ve tedavisindeki etkinliğinin halen çok az biliniyor olması nedeniyle bugün için en bilinen, en popüler kullanım alanı detoks ve anti-aging yöntemler arasındaki en kuvvetlisi olması nedeniyle detoks merkezli genel sağlık ve kozmetik (estetik) tıp uygulamalarıdır. Aşağıda daha detaylı açıklayacağımız etki mekanizmalarının başlıca ortak noktası vücudun kendini iyileştirme kapasitesini, gücünü ve hızını arttırmasıdır. Hemen hemen her hastalıkta işe yarıyor olmasının altında yatan mantık bu olup, ozon terapinin ‘‘mucize‘‘ tedavi yöntemi şeklinde adlandırılmasına yol açan özelliği budur.

Bütün hastalıklarda değişik doz ve uygulama yöntemleri açısından doğru bilgiye sahip tecrübeli ozon terapist hekimler tarafından tatbik edildiğinde işe yarıyor olduğunun ifade edilmesi karşısında, ozon tedaviyle ilgili hiç bir eğitim almamış, etki mekanizmalarını bilmeyen ve klinik kullanımda deneyimi olmayan hekimler tarafında sıklıkla şüphe ve reddetme ile karşılaşmıştır.

Bu nedenle; 40 yıldan fazladır Almanya ve Avrupa’nın geri kalanında kullanılmakta olan ozon terapinin tıp camiasının bütünü tarafından hak ettiği değeri görmesi ve hastaların tedavisine eklenmesi amacıyla çeşitli ülkelerde, özellikle Almanya, İtalya, İspanya, Çin ve Türkiye’den hızla bilimsel çalışmalar yapılmakta ve yayınlanmaktadır.

Halen devam etmekte olan Covid 19 pandemisi sırasında standart maske, kıyafet ve hijyen kurallarına uymak koşulu ile koruma amaçlı olarak uygun doz ve seans sayısında ozon terapi uygulanmış olan ve devam dozlarını aksatmadan alan hemen hemen hiç bir sağlık çalışanı hastalığı kapmamış yahut test yapılıp hastaneye yatırılmayı hak edecek düzeyde bir ağırlıkta geçirmemiştir. Bu nedenle de kendilerine ozon terapi uygulanması sayesinde Covid 19 hastalarına bakılan acil servislerde, yataklı servislerde ve yoğun bakım ünitelerinde aktif çalışmalarına rağmen hastalıktan korunmayı başarmış olan sağlık çalışanları arasında, ozon terapinin bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği gerçeğini bire bir yaşayarak öğrenmeleri sayesinde popülerliği giderek artmaktadır.

OZON TERAPİ NEDİR VE OZON TERAPİST KİMDİR ?

Ozon terapist, ozon terapi konusunda eğitim almış bir tıp doktorudur ve hastayı değerlendirdikten sonra hastanın ve hastalığın durumuna göre uygulanacak tedavi yolunu, dozunu ve süresini bizzat kendisi belirler.

Türkiye’de ozon terapi eğitimi Sağlık Bakanlığı onayından geçen sınavlı ve sınav sonunda sertifikasyona tabi eğitimlerdir.

Tıbbi ozon (O3) hastalıkları tedavi etmek için kullanılır ve atmosferik havadaki oksijen konsantrasyonu değişken olduğu için tıbbi sınıf oksijenden ‘‘Tıbbi Ozon Jeneratörü‘’ adı verilen cihazlarla üretilir; her zaman saf ozon (<%5) ve saf oksijenin (>%95) belirli oranlarda karışımı şeklinde kullanılır.

OZON TEDAVİSİNİN TEMEL BİYOLOJİK ETKİ MEKANİZMASI NEDİR ?

Stabil olmayan (kolayca sıvılarla etkileşime girerek O2 ve OX (ozonoid) şeklinde çözünen) ozon (O3) molekülü güçlü oksitleme etkisine sahip immün modülatör, analjezik ve antiinflamatuvar bir gazdır. Biyolojik ortamlarda, ozon hızla oksijene ve oksijen radikallerine dönüşerek orta düzeyde oksidatif stres oluşturur. Bunun sonucunda antioksidan savunma mekanizmalarında görev yapan enzimlerin aktive olmasıyla hızlı etkili, yarılanma ömrü kısa olan reaktif oksijen bileşikleri (ROS) ve yarılanma ömrü daha uzun olan lipid peroksidasyon ürünleri (LOP) ortaya çıkar. Sistemik ve lokal ozon uygulamaları sonrasında ortaya çıkan ROS ve LOP farklı hücre ve dokularda farklı etkilere neden olur.

Ozon tedavisi, eritrositlerde glikolizi hızlandırak, özellikle hipoksik dokulara daha kolay oksijen bırakılmasına yol açan 2,3-difosfogliserat düzeyini arttırır. Eritrosit oluşumu sırasında çok düşük LOP konsantrasyonları bile antioksidan enzimlerin uyarılmasına neden olur. Yeni üretilen eritrositlerde yaşlı eritrositlere kıyasla daha fazla miktarda Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz (G6PDH) enzimi vardır.

Genç eritrositler vasküler hastalıklara bağlı hipoksiyi düzeltmede daha etkilidir. Reaktif oksijen moleküllerinin lökositlerde zayıf da olsa bir sitokin indüksiyonu (TNF-alfa, IL-2, IL-6, IL-8, TGF-ß) yaptığı gösterilmiştir. Reaktif oksijen moleküllerinin diğer bir etkisi de trombosit aktivasyonudur, aktive olmuş trombositler büyüme faktörlerini salarak iyileşme sürecine katkıda bulunurlar.
Ozon, ATP üretimini uyararak piruvatın oksidatif karboksilasyonunu arttırarak Krebs döngüsünü aktive eder. Aynı zamanda NADH’da önemli bir azalmaya neden olur ve sitokrom C’yi okside etmeye yardımcı olur. Serbest radikal temizleyiciler ve hücre duvarı koruyucuları olarak işlev gören enzimlerin (glutatyon peroksidaz, katalaz, süperoksit dismutaz) üretiminin uyarır.
Bir vazodilatör (damar genişletici) olan Prostasiklin ve Nitrik Oksit (NO) üretimi de O3 tarafından indüklenir.

Tümör hücreleri ‘‘aneorobik metabolizmaya‘‘ sahiptirler, oksidasyona karşı kendilerini koruyabilecek antioksidan sistemleri gelişmemiştir. Ozon terapi, kanserde klasik standart tedavilerle birlikte kullanılabilir.

Ozon terapide oluşan oksidatif stres, lipitlerin oksidasyonuna dolayısıyla aterosklerotik plakların parçalanmasına sebep olur. Bu nedenle koroner arter hastalığı, boyun damar tıkanıklığı ve periferik damar tıkanıklıklarında faydalıdır.

Ozon Tedavisinin Tıbbi Etkileri

Ozon Terapi Nasıl Uygulanır?

Ozon terapi sistemik ve topikal (lokal/ bölgesel) olarak uygulanabilir.

Sistemik Ozon Terapi Yöntemleri:

1) Major Otohemoterapi: En çok bilinen ve en yaygın kullanılan yöntemdir. Hastadan alınan 50-100 mL kanın, ozona dayanıklı serum seti aracılığıyla vakumlu özel serum şişelerine alınarak vücut dışında ozon ile karıştırılıp hastaya tekrar geri verilmesidir. Periferal arteriyel dolaşım bozukluklarında, inme sonrası serebral dolaşım bozukluklarında, oküler dolaşım bozukluklarında (retinopatiler), diyabetik anjiopatiler, hepatitler dahil akut ve kronik viral enfeksiyonlar, bağışıklık yetersizliğinde, bazı karsinomların destekleyici tedavisinde, kronik inflamasyonla giden kas iskelet sistemi rahatsızlıklaı ve romatolojik hastalıklarda, postmenapozal osteoporoz da uygulanabilir.

2) Minör otohemoterapi: Hastadan alınan 2-5 mL venöz kan 10mL‘ lik enjektörde karıştırılıp intramusküler olarak enjekte edilir. Alerjik vakalarda, akne ve furunculosis de uygulanabilir.

3) Rektal insuflasyon: Sistemik etkileri açısından major ototerapiye alternatif oluşturmasının yanında lokal etkisi ile Ülseratif kolit, proktit, anal fissür ve fistüllerde kullanılır.

4) İntraperitoneal enjeksiyon

Topikal ozonterapi yöntemleri:

1) İntraartiküler (eklem içi) enjeksiyon: Enflamatuvar ve ya dejeneratif hastalıklarda ve ya spor yaralanmalarında kullanılabilir.

2) İntradiskal (omurilik disklerinin içine) enjeksiyon

3) Torba ozon yöntemi: Diyabetik ayak gibi periferik dokularda oluşan açık yaraların tedavisinde bir torbanın içine uzuv konulup ozon gazı ile torba doldurulur ve torbanın ağzı sıkıca kapatılıp beklenir.

4) Subkütanöz ve İntrakütanöz enjeksiyon: Ağrı kontrolü amacıyla tetik noktalara yapılabilir.

5) İntramusküler (kas içine) enjeksiyon

Ozon Tedavisi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

1) Yara iyileşmesi (enfekte ve iyileşmeyen yaralar, diyabetik ayak yaraları)
2) Beyin, kalp ve periferik dolaşım bozuklukları
3) Kanserlerde tamamlayıcı tedavi olarak
4) Diyabet Mellitus (şeker hastalığı), Tiroid hastalığı (Hipotiroidi-tiroid bezinin az çalıştığı durumlar), Hipertansiyon
5) Bağışık sisteminin güçlendirilmesi
6) Anti-aging (yaşlanma etkilerinin geciktirilmesi)
7) Detoksifikasyon (vücuttan toksinlerin atılmasında)
8) Halsizlik ve kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde
9) Cinsel fonksiyon bozukluklarının iyileştirilmesi, Peyroni hastalığında
10) Bazı cilt hastalıkları;Psöriazis (sedef hastalığı), Atopik (alerjik) dermatit (egzema), akne (sivilce)
11) Herpes enfeksiyonları (Dudak ve genital bölge uçukları, Zona, Zonaya bağlı ağrılar)
12) İnflamatuar Barsak Hastalıkları (Crohn hastalığı, Ülseratif kolit)
13)Sigaraya bağlı olarak meydana gelmiş doku ve damar çeperi hasarlarının iyileştirilmesi
14) Görme bozuklukları (Retina atar damarın tıkanıklığına bağlı) ve şeker hastalığı ve yüksek tansiyona bağlı retinopatilerde
15) Sporcularda ve rehabilitasyon amaçlı yüksek düzey egzersiz programı uygulayan hastalarda fiziksel performansın artırılması
16) Nörolojik hastalıklar (Parkinson hastalığı, trigeminal nevralji, demans, Alzheimer hastalığı, baş ağrıları ve migren )
16) Meniere sendromu ve kulak çınlaması
17) Bel ve boyun fıtıkları
18)Büyük, orta ve küçük eklemlerde kıkırdak kaybı ve kireçlenme
19) Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritematozis, Ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıklar
19) Kronik ağrı sendromları
20) Nöropatik ağrılarda
21) Fibromiyalji, fibromiyozit, huzursuz bacak sendromu, omuz – el sendromu gibi kronik ağrı ile seyreden hastalıkla
22) Obstrüktif uyku apne sendromu, Kronik uyku bozuklukları
23) Kronik böbrek ve akciğer hastalıkları (KOAH, Astım)
24) İskemik kalp hastalığının kronik dönemi
25) Akut ve kronik hepatitler
26) Işın tedavisi (radyoterapi) sonrası, stresle mücadelede
27) Selülit tedavisi ve zayıflama
28)Akut ve kronik alerjiler (Mevsimsel alerjiler)

Ozon Tedavisinin Uygulanmasının Sakıncalı Olduğu Durumlar Nelerdir?

1) Hamileliğin ilk 3 ayı (Organogenez dönemi)
2) Hipertiroidi hastalığının (tiroid bezinin fazla çalıştığı durumlar) kontrol altında olmadığı dönem
3) Kan pıhtılaşma bozuklukları olması (kanama diyatezi / kanamaya meyilli hastalığı olanlarda) (Buna rağmen Gastrointestinal kanamalarda rektal uygulamayla kanamayı durdurucu etkisi mevcuttur)
4) Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği (Favizm, akut hemolitik anemi) olması

Ozon Tedavisi hakkında bilgi almak ve randevu talepleriniz için aşağıdaki formu dolurmanızı rica ederiz.


    Önerilen makaleler

    × Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?